
28 Şubat sürecinde halkın özgür iradesiyle
seçilen hükümetin muhafazakar duruşu ve bu konuda dertli olan insanlara yakın
oluşu bazı inkılapçı(!)
çevreleri rahatsız etti ve başka sebeplerde eklenerek iktidardan uzaklaştırıldı ve toplumun bu sorununa çözüm biraz daha ertelenmiş oldu.Ertelendi ama geride kalan 60-70 yıllık bir ertelenme gibi olmayacağı aşikardı.Çünkü halk eski halk değildi. Dünya da eski dünya değildi.Kitle iletişim araçlarının gelişmesi,çeşitlenmesi ve her düşünceden özel ve tüzel kişiler tarafından da kullanılmaya başlanması vesilesiyle,bireyler birlikte nasıl hareket eder?Bu zulüm nasıl sona erer? Gibi sorulara cevap bulmaya başlamışlardır.
çevreleri rahatsız etti ve başka sebeplerde eklenerek iktidardan uzaklaştırıldı ve toplumun bu sorununa çözüm biraz daha ertelenmiş oldu.Ertelendi ama geride kalan 60-70 yıllık bir ertelenme gibi olmayacağı aşikardı.Çünkü halk eski halk değildi. Dünya da eski dünya değildi.Kitle iletişim araçlarının gelişmesi,çeşitlenmesi ve her düşünceden özel ve tüzel kişiler tarafından da kullanılmaya başlanması vesilesiyle,bireyler birlikte nasıl hareket eder?Bu zulüm nasıl sona erer? Gibi sorulara cevap bulmaya başlamışlardır.
Gelelim 1999
yılına Türkiye'nin sosyo-ekonomik çıkmaza girdiği o yıllara.Merve KAVAKÇI,

Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah toplumun her ihtiyacına
cevap verecek,ideal insan ve ideal toplum nasıl olunur? Sorusuna cevap teşkil
edecek bir çok ayet göndermiştir.Bunlardan bir tanesi de bayanların giyim tarzı
ile alakalı.
Yüce Kitabımızın Nur Suresi 31. ayette mealen şöyle
buyurmaktadır, Yüce Yaradan:
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama
bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları
müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini,
yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının
babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek
kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin
kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı
kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli
kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini
göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere
vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki, kurtuluşa
eresiniz.Ayrıca Ahzab Suresi 59. ayette; Ey
peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de
cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu
onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır.
Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet
edicidir. Şeklinde buyurmuştur.

Toplumun beyazları tarafından hala algılanamayan
gerçek şudur ki; çağdaşlık,gelişmişlik sadece kılık-kıyafetle olmaz.İş akılda,
iş dünyaya bakış açısından geçmektedir.İlk emri ''Oku'' olan bir dinin
gerçekten dedikleri gibi emirleri;eski, sığ,çağdışı olsaydı bu günkü gelişmiş
Batı medeniyeti de olmazdı.Çünkü bunlar kaynaklarını her daim İslam
alimlerinden çalmışlardır.(Bu konuyla alakalı videolar sitemizde
mevcuttur)Tekrar söylüyorum bu sizin bildiğiniz Avrupanın köylerindeki
kadınların örtüğündü tarzdaki baş örtüsü değil Allah'ın emridir.İnananlar için
İlahi emirden üstün başka bir emir yoktur.Eğer inançları yok ise açıkça
söylesinler toplumda rahatlasın beyazlar da!!!
Erol KOCABAŞ-06/11/2013
Erol KOCABAŞ-06/11/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder